Kur’ân-ı Kerim’de cinlerin bu durumunu anlatan birçok âyet vardır.
(Hicr/16-18), “ “Andolsun, biz gökte birtakım burçlar yarattık ve seyredenler için onu süsledik. Onları, taşlanmış her şeytandan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı eden müstesna. Onun da peşine açık bir alev sütunu düşmüştür.”
Cinler, Kur’ân’da bildirildiği üzere, “Levh-i Mahv ve İsbat”ta olan şeylere ulaşmaya çalışır; oradan gözlerine ilişen bilgileri alır ve daha sonra da onları kendi hesaplarına değerlendirebilirler.
(Saffat/6-10).”Biz yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsledik. Ve itaat dışına çıkan her şeytandan koruduk. Onlar, artık mele-i âla’ya (yüce topluluğa) kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar. Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır. Ancak (meleklerin konuşmalarından) bir söz kapan olursa, onu da her şeyi delip geçen bir parlak ışık takip eder.”
Bazen, böyle hırsızlık sonucu elde ettikleri şeyleri, kendilerine açık insanların kulaklarına fısıldarlar.
Peygamber Efendimiz’in ifadesiyle “gır gır” eder ve çoklarını baştan çıkarırlar; zira bu bilgilerin %99’u kendi kattıkları yalanlarla doludur.
Belki bunlardan %1’i doğru çıkabilir; işte bu, diğer yalanlara inanılmasına kaynak olur...
|